Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nun 21 Ocak 1997 Tarihinde Kabul Ettiği Karar
Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Rauf R.Denktaş tarafından, 20 Ocak 1997 tarihinde Ankara'da imzalanan Ortak Deklarasyon'u tümüyle benimsediğini ve desteklediğini beyan ve,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Rauf R. Denktaş'ın bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'na yapmış olduğu hitabı takdir ve saygıyla karşılayarak,
Aşağıdaki hususları Türk ve Dünya kamuoyuna duyurmayı kararlaştırmıştır:
1. Kıbrıs Rum tarafınca, Yunanistan'ın teşvik ve desteğiyle son üç yıldır sürdürülen ağır silahlanma, Rus füzelerinin Ada'ya getirilmesine ilişkin anlaşma ile yeni ve vahim bir boyuta ulaşmıştır. Rum/Yunan tarafının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ve Türkiye'yi tehdide yönelik tutum ve davranışları müsamaha ile karşılanamaz.
2. 1960 Garanti ve İttifak Andlaşmalarıyla oluşturulan garanti sistemi, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan böyle de geçerli olmaya devam edecek, söz konusu Andlaşmaların doğrudan veya dolaylı şekilde değiştirilmesine ve Kıbrıs'ta ve bölgede Türkiye ve Yunanistan arasında mevcut dengenin bozulmasına müsaade edilmeyecektir.
3. Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs'ta etkin ve fiili garantisini eksiksiz sürdürecek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne vaki olacak saldırıyı aynen Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmış bir saldırı olarak telakki edecektir.
4. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik için yapmış olduğu tek yanlı müracaat 1960 Andlaşmalarına aykırıdır. Bunun gerçekleşmesi Kıbrıs'ın bölünmesine yol açacak ve sorumluluğu Avrupa Birliği'ne ait olacaktır.
5. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne karşı uygulanan ambargo ve çifte standart hiç bir şekilde kabul edilemez.
6. Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi sorunlarının aşılması ve güçlü bir yapıya kavuşturulması için gerekli desteği sağlamaya devam edecektir.
7. Türkiye Büyük Millet Meclisi, meselenin; silahlanma ve kuvvet kullanma yoluyla değil, Ada'da yaşayan her iki halkın, kendi iradeleriyle kendi yönetimlerini kurma haklarına saygı gösterilerek sonuçlanabileceği inancındadır.
Dışarıdan müdahalelerin, çözümü daha da zorlaştırdığı tecrübe ile bilinmektedir.
Bu milli davada Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türk milletinin tam birlik içinde bulunduğu gerçeği bütün dünyaca bilinmelidir.